11 Aralık 2011 Pazar

Hayat Akıyor Ben N'apıyorum​?

Beni görenler soruyorlar. Göremeyenler düğün iptal sanıyor. Herşey yolunda; sadece hayat tahmin ettiğimden daha hızlı akıyor. Kısaca toparlamak gerekirse gelinliği aldık; yüzükler de tamam.

Tüm bu süreçte herşey o kadar hızlı ilerledi ki bir yandan 1 sene içinde planlamak da aslında yetmiyor gibi geldi...

Bir cumartesi "haydi" dedik kendimizi Sultanahmet'e attık. İlk girdiğimiz dükkanda alyanslarımızı bulduk. Meğersem herkesin en zor seçtiği bu olurmuş. Oysa ikimizin kafasından da hep aynı şeyler geçermiş de ben fark etmezmişim.

Ama bir de tek taş meselemiz vardı ki hiçbir zaman birşey o kadar kolay kurtulamaz benden. Yani, ben öyle sanıyormuşum...

Bu departmanda sandığımdan da çok zorlandım. Klasik tek taşların hiçbirini beğenemedim. Neden diye sormayın. Belki herkesin parmağında gördüğümden, belki hiçbir zaman pırlanta takmadığımdan ya da hiç o tarz bir model yüzüğüm olmadığından. Her modeli taktım çıkardım.

Bu arada söylemeliyim ki gelinlik denemeleri gibi bu yüzük işinde de size özel hizmet almış başını gidiyor.

Nihayet, istediğim yüzüğü bulduk. Gelinliğim gibi yüzük de hafif bir antik hava taşıyor. Görenler beni yansıttığını düşünüyor.

Gelinlik için de o kadar giy çıkardan sonra daha önce giymediğim, internetten bulduğum ve şansıma tesadüfler eseri çıkan romantik mi romantik bir gelinlik seçtim.

Bana sorarsanız aklımdaki neydi bilmiyorum ama gayet klasik bir düğüne doğru adım adım gidiyorum.

En başından da söyledim ya hayat akıyor. Yaşlandıkça mız hızlanıyor yoksa hayatın kendi mi hızlandı? Daha bu sorunun cevabını çözemedim.

Bildiğim tek birşey var, o da 2012 kendi sürprizleriyle geliyor.